Milli Savunma Üniversitesi Rektörü, tarihçi ve muharrir Erhan Afyoncu, CNN TÜRK’te ‘Hafta Sonu’ programında Hakan Çelik’in sorularını yanıtladı. Türkiye’deki nüfus artış suratını kıymetlendiren Afyoncu, “Ben iki yıldır şunu söylüyorum; Türkiye bir kabusa gidiyor. Bu türlü giderse Türkiye ne olur? Ben açık ve net söyleyeyim; Anadolu’da yaşlı bir Türk nüfus olur. Kendisini toparlayamazsa da bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder. Bu çok önemli bir risk. Bu bir beka sorunu. Şu anda Türkiye’nin en kıymetli sorunu nüfustur” tabirlerini kullandı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye’de ikamet eden nüfusun, 31 Aralık 2024 tarihi prestijiyle bir evvelki yıla nazaran 292 bin 567 kişi artarak 85 milyon 664 bin 944 kişi olduğunu açıkladı. 40 vilayette düşüş görülürken, İstanbul’un nüfusunda 45 bin artış oldu.
Erhan Afyoncu, nüfusla ilgili şu değerlendirmeleri şu halde:
LGBT TEHLİKESİ
“LGBT’nin yayılması ne demek? Türk aile yapısının ortadan kalkması demek. Aile yapısının ortadan kalkması demek yeni çocukların olmaması demek. Önemli bir tehlike, LGBT. Bu aile sistemi için, ailelerin klâsik yapıları için… Bakın dikkat edin, belirli kümelerde üç dört tane kuruma karşılardır. Bir geleneğe karşılar, iki devlete karşılardır, üç aile yapısına karşılar. Türkiye’de de bakın dikkat edin muhakkak partilerde bu var. Bu üçü bizim 2 bin yıldır Türk kimliğimizi koruma ediyor. Bizim kimliğimizi tutan en değerli kurum ailedir.
Prut Savaşı’nda Rusları yendik. 1711’de biz Rusları yenerken bizim nüfusumuz 30 milyondu, Rusların nüfusu 16 milyondu. Osmanlı 140 bin asker çıkardı, Ruslar 60 bin asker çıkardı. 1877-78 93 harbi dediğimiz büyük bozguna gelince Ruslar 100 milyona ulaşmıştı, Osmanlı 26 milyondu. Ruslar 800 bin kişilik asker çıkardılar, biz 300 bin. 1. Dünya Savaşı’na geldiğimizde Rusya 175 milyona ulaştı, biz 22 milyonduk. Ruslar 11 milyonluk asker çıkardı biz 2 milyon 800 bin. Rusya’nın işgal ettiği yerlerden ötürü nüfusu arttı. Sanayii inkılabından ötürü çocuk vefatlarını azaltıyorlar.
“TÜRKİYE BİR KABUSA GİDİYOR”
Cumhuriyet kurulduğu zaman Atatürk’ün en büyük emellerinden biri Türkiye’nin nüfusunu artırmak. 13 milyona düşmüşüz. O periyodun gazetelerine baktığınızda örnekler veriliyor. İtalya örnek veriliyor. 6 çocuklu aileler teşvik ediliyor. Türkiye 1960’lara kadar bu siyasetle geldi. 60’larda yanlış bir şey yaptılar. Doğum denetim sistemi çıktı. Doğum denetimi sistemiyle batıdaki Türk nüfusunu azalttılar. Bu çok yanlış bir şey oldu. Anadolu’nun batısında nüfus bitti. Ege, Marmara Bölgesi’nin nüfusu azaldı. İç Anadolu ve Karadeniz bir müddet koruma etti. Şu anda doğurganlık suratı 1.51’e düştü. İstanbul’da bu 1’e kadar iniyor. Bu çok kritik. Ben 2 yıldır şunu söylüyorum. Türkiye bir kabusa gidiyor. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımız muhakkak önlemler açıkladı. Doğurganlık suratının 2.0 olması lazım. Nüfusun kendini yenilemesi için.
“BU BİR BEKA SORUNU”
Böyle giderse Türkiye ne olur? Ben açık ve net söyleyeyim; Anadolu’da yaşlı bir Türk nüfus olur. Kendisini toparlayamazsa da bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder. Bu çok önemli bir risk. Bu bir beka sorunu. Şu anda Türkiye’nin en değerli sorunu nüfustur. Ben bunu 2 yıldır söylüyorum kabusa gidiyoruz. Bu çok değerli bir tehdit. Bu savaştan daha değerli bir tehdit.”
